03 EYLÜL 2024
Yazı Boyutu - 14 +

Odamız 2024 Yılı Ağustos Ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkan v. Yaşar Bilgin Başkanlığında Gerçekleştirildi

Odamız 2024 Yılı Ağustos Ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkan v. Yaşar Bilgin Başkanlığında Gerçekleştirildi. Meclis Başkan Vekili Yaşar Bilgin açılış konuşmasında Meclis Üyelerine hoş geldiniz diyerek sözlerine başladı. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik eden Bilgin, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimize şükranlarını sundu. Bilgin, Odamız Meclis Üyesi Serkan Birben’in sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek kendilerine geçmiş olsun dileklerini iletti. Meclis Başkan v. Yaşar Bilgin’in açılış konuşmasının ardından gündem maddelerine geçildi.

Gündem Maddelerinin görüşülmesinin ardından dilek ve temenniler gündem maddesine geçildi.

Odamız Meclis Üyesi Muhammet Ali Tüfekçi Söz alarak sektörün sorunları hakkında değerlendirmelerde bulundu:

Malumunuz ülkemiz ekonomisi zor bir süreçten geçmektedir. Bu süreçte tüccar ve sanayici olumsuz yönde etkilense de biz de elimizi taşın altına koyarak ülkemizde katma değer üreterek ekonomiye katkı yapmaya devam ediyoruz. Sanayici ve tüccar ve esnafımızın daha çok çalışması katma değer üretmesi ekonominin en önemli yapı taşından biridir. Ve bu süreçte devletimizden destek görmek en doğal hakkımızdır. Pandemi döneminde ve yakın zamanda gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen depremin ardından tüccarımız ve sanayicimiz bu desteklerden payını alamamıştır. Bu vesile ile birkaç konu başlığı ile bazı sorunlarımızı dile getirmek istiyorum. İlk olarak cezalar ve vergiler konusuna değinmek istiyorum. Cezalar ve vergilerin ağır ve yüksek olmasının şu anda ülkemizde bazı esnafın neredeyse işlerini kapatma noktasına geldiği görülüyor. Bu soruna karşı zor duruma düşen birçok tüccar ve esnaf arkadaşımız var. İkinci madde ise eleman yetersizliği. Bazı imalat sektörlerinde çırak, kalfa ve usta sisteminde asgari ücret tanımlı. Okullardan gelen stajyer öğrenci uygulamasında devlet 5 bin ile 8 bin tl arasında stajyer maaşı tanımlanmaktadır. Daha sonra bu çocuklar çalışmak istediklerinde asgari ücret almak istiyorlar. Ancak sektörde kalifiye elemanlar ile yeni başlayanlar arasında tatmin edici bir maaş farkı bulunmaması, kalifiye elemanın istihdam edilmesini zorlaştırıyor ve nitelikli elemanların işten çıkmalarına veya çıkarılmalarına yol açıyor. Bizi istediğimiz ise, el sanatı olan çalışırken öğrenme ve öğretmeyi içeren işlerden biri bizim sektörümüz. Yani güvenlik görevlisi veya temizlikçi gibi sabit rutin bir iş değil. Biz elemanı alıyoruz, işi öğretiyoruz ve meslekte bir aşamaya getiriyoruz. Ondan sonra kendi işini açma potansiyeline gelebiliyor. Ancak diğer sektörde aldığın eleman işe başladıktan sonra yıllar geçtikçe niteliği değişmiyor. Bizim istediğimiz çırak, kalfa ve ustanın maaşının niteliğine göre belirgin olması gerekiyor. Bir esnaf bir ustayı asgari ücretle gösteremeyecek. Bir çırak asgari ücretin altında maaş almayacak. Rize’de PVC Alüminyum doğrama bölümü şu an okullarda yok. Bu anlamda biz sektör olarak zorluk çekiyoruz. Bir diğer konu ödemelerde yapılan taksitlendirmenin kalkması bizim için ticari açıdan bir sıkıntı doğurmaktadır. Faizlerin yüksek olması olumsuz yönde sektörü etkiliyor. Diğer bir konu ise piyasada 2. El adı altında PVC doğrama, mutfak dolabı, banyo dolabı vb. satışı mevcut. Bunların maliye kaydı yok, faturası yok bir belgesi yok. Ama ticareti yapılabiliyor. Öte yandan devlet bize senin CE belgen var mı, yani yaptığın ürün Avrupa standartlarında mı? Bakanlıklardan SGK’dan müfettişler gelip inceleme yapıyor. Ancak bu 2. elcilere maliye kaydı dahi sorulmuyor. Yani seyyar satıcı gibi muamele görüyorlar. Kısacası vergi veren üretici ve tüccarın bu anlamda korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler elimizi taşın altına koymaya her zaman hazırız. Yeter ki ülkemiz kalkınsın. Ülkemizde pandeminin ve depremin getirdiği bir ekonomik zorluk mevcut. Piyasa daralması mevcut. Bütün bunların farkındayız. Bu nedenle birçoğumuzun 4-5 yıl öncesine göre çalışan sayısı azaldı, işler azaldı. Bu da bizi olumsuz etkiledi. Sanayici ve iş adamları başarılı olursa o ülke kalkınır. Bu nedenle sanayici ve iş adamlarımıza bu anlamda destek verilmesini ve sahip çıkılmasını bekliyoruz. Beni dinlediğiniz için tüm meclis üyelerine teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Odamız Meclis Üyesi ve Çaykur Genel Müdür Yardımcısı Zeki Karaoğlu söz alarak Çaykur’un 2024 yılı temmuz ayı itibariyle çay üretimi faaliyetleri hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi:

2024 yılında Çaykur 1. Sürgünde 213 bin ton yaş çay alımı yaptı özel sektör 256 bin ton yaptı 2. Sürgün Çaykur 280 bin ton alım yaptı özel sektörün 2. Sürgün bilgisi henüz elimize ulaşmadı. 3. Sürgünde şimdiye kadar 50 bin ton yaş çay alımı yapmış bulunmaktayız. Özel Sektörün 3. Sürgünde çok fazla yaş çay alımında bulunacağını düşünmüyorum. 2024 yılında 1. Sürgünde Çaykur ve Özel sektör tarafından toplam 470 bin ton yaş çay alımı yapılmış, geçen yıla göre rekoltede %3’lük bir artış olmuştur. Toplam rekolte bölgemizde iklim ve diğer şartlara bağlı olarak 1 milyon 300 bin ile 1 milyon 400 bin ton arasında değişiyor. Sürgün bazında ise 1. Sürgünde 450-500 bin ton civarında bir çay olmakta. 2. Sürgünde ise 500 ila 530 bin ton civarında bir çay olmakta. 3. Sürgünde ise 360 – 400 bin ton civarında bir çay rekoltesi olmaktadır. Yıllara göre Çaykur ve Özel sektörün almış olduğu çay miktarından da bahsetmek istiyorum. 2019 yılında toplam 1 milyon 409 bin ton rekolte olmuş, bunu 750 bin tonu Çaykur tarafından 659 bin tonu özel sektör arafından allınmış. 2020 yılında 752 bin ton Çaykur, 692 bin ton ise özel sektör tarafından alınmıştır. 2021 yılında 860 bin tonu Çaykur tarafından 593 bin tonu özel sektör tarafından alınmıştır. 2022 yılında Biraz tersine dönmüş. Çaykur tarafından 582 bin ton, özel sektör tarafından 686 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirilmiştir. 2023 yılında Çaykur tarafından 591 bin ton, özel sektör tarafından 764 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirilmiştir. Bir de kısaca bir bilgi vermek istiyorum. Çaykur’un paketli çay fiyatları piyasa fiyatlarının üzerindedir. Önümüzdeki ay da yeni bir fiyat artışı planlanmaktadır.

Meclis Başkan Yardımcısı Şakir Öztürk söz alarak özel sektör açısından Çay sektörünün değerlendirmesini yaptı:

Şu an özel sektör yaş çay alma eğiliminde değil. Geçtiğimiz yıldan çay stoğu bulunduğu için bu yıl 3. Sürgünde birçok özel sektör fabrikası yaş çay almayacaktır. Baktığımızda özel sektörün oluşturduğu istihdam azalacaktır. Özel sektörün şu anda olan stokları Pazar bulamadığından dolayı, gelen talepler üretim maliyetinin altında. Bizim isteğimiz önce stoğun erimesi ve piyasadaki arz talep dengesinin oluşması. Özel sektörün atıl durumdaki kapasitesinin değerlendirilmesi lazım. Bu şekilde başkanlarımıza da öneriler sundum. Biz fabrikalarımızı hazır kurulu düzeni devredebiliriz. Tarım Kredi Kooperatifleri gibi Çaykur’un aldığı yaş çay özel sektör fabrikalarında üretilebilir. Özel sektörden talep edilen kuru çaya teklif edilen fiyatlar üretim maliyetinin bile altında bulunuyor. Maalesef sektörümüzde bu fiyatlara ürün satanlar var. Bu da piyasayı bozuyor. Çayın fazlasının Çaykur’da olması piyasayı dengeleyebilme kabiliyetini ortaya koyuyor. Bu anlamda özel sektörün standartlara uygun fabrikalarının da devlet eliyle çalıştırılması her kesim için avantajlı olacağını düşünüyorum. Fabrikalarımız Çaykur’a çalışabilir, devredilebilir veya farklı formüllerle de iş birliği yapılabilir. Bu vesile ile özel sektör içerisinde bulunduğu çıkmazdan çıkabilir. Özel sektör içerisinde birkaç firma piyasayı aşağı çekerek tüm sektörü zor duruma sokuyor. Maalesef Özel sektörde bir birlik söz konusu olamadı.

Odamız Meclis Üyesi Ali Karaca söz alarak Çay sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu:

Kuruçay alanında 2022 ve 2023 yıllarında bir kazanç elde ettik. Ancak bu yıl kuru çay zammının yetersiz kalması ve zamanlamanın doğru yapılmaması nedeniyle beklentileri karşılayamadı. Dolayısıyla zamlar raflara yansımadı. Raflarda halen eski fiyatla, geçen yılın fiyatları ile ürün satılıyor. Yaş çay fiyatlarının açıklanmasından sonra kuru çay fiyat zammı açıklanınca sistem maalesef bozuldu. Çay sektörünün sistemini etkileyen farklı bir konu daha var. Kuru çay paketleyip satan 30 küsür fabrika varken Tüm Türkiye’de çay paketlemesi yapıp satan yaklaşık 1000 firma var. Bölgemizin dışında bazı gelişmeler de piyasayı zora sokmuş oluyor. Sadece çay ile kazanç sağlayan firmalar çaresiz kaldığı için farklı çareler aramak durumunda kalıyor. Bu da başka sorunlara neden oluyor. Türkiye’de boya katkılı çaylar nedeniyle üretilen çay %20 daha az tüketiliyor. Bu işin başka bir olumsuz tarafıdır. Kuru çay zamları doğru zamanda açıklanması durumunda özel sektör de satış fiyatına göre yaş çay alımı yaparken elini güçlendirmiş olacaktır. Çaykur’un kapasite artırımı yapması verimli bir tercih değildir. Asıl çözüm yaş çay ve kuru çay fiyat değişikliklerinin zamanlamasının doğru olmasıdır. Bu yılı geride bıraktık ancak önümüzdeki yıl için doğru adımlar atılması durumunda sorunların büyük kısmının çözüleceğini düşünüyorum. Teşekkür ediyorum.

Odamız Meclis Üyesi Ali Cerrah söz alarak deprem bölgesindeki çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu:

Deprem bölgesinde çalışmalar devam ediyor. Halen henüz girilmeyen bölgeler var. Malatya bölgesinde %70-75 civarı hasarlı bina mevcut. Ama Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da, Gölbaşında tamamen yıkılmış bir ilçe var orada. Devletin desteği ve çalışmaları devam ediyor. Ciddi anlamda bir çalışma var. Binlerce konut ve köy evleri yapılıyor. Nitekim, son zamanlardaki bu enflasyonda ve devletin bütçesindeki açığın temel kaynağı devletimizin bütün gücüyle sahada olmasıdır diyebiliriz. Hemen hemen bütün müteahhitler orada çalışmalarını dürdürüyor. Sadece konut olarak değil sanayi siteleri, toplu konutlarda, okullarda, altyapı çalışmalarında faaliyetler sürüyor. Sonuçta Burada 11 ili etkisi altına alan bir deprem oldu. Öncelikli bölgeler var, Gölbaşı, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’da depremden en çok etkilenen bölgelerde çalışmalar hemen hemen sona gelmiş durumda. Buradaki yıkımı görmek için buralarda bulunmak gerekiyor. Devlet tüm gücüyle çalışmalarını devam ettiriyor. Ciddi bir yatırım var. Gölbaşı’nda Hemen hemen bütün köyler yıkılmış. Bir köyle 50-100 adet ev yapılıyor. Köylü arazisini satsa bu evleri yapma imkanları yok. Halkın maddi durumu da çok iyi değil. Bölgede bilinçli olarak enkaz kaldırmama gibi bir durum söz konusu değil. Hem üstyapı hem de altyapı çalışması olarak sürdürülüyor. 1-2 yılda tüm yıkımın ortadan kaldırılması zaten mümkün değil. Tam anlamıyla yaraların kapanması şehirlerin eski hallerine gelmesi 10 yılı bulacaktır diye düşünüyorum. Teşekkür ediyorum.

Son olarak Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, meclis üyelerine hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.

Sayın Başkan değerli divan ve çok değerli Meclis Üyeleri. Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Yarın 30 Ağustos Zafer Bayramımız. Büyük Taarruzun yıl dönümü. Hepinizin bayramını kutluyorum. İnşallah bir daha böyle bir mücadeleyi Allah bu millete göstermez.

İkinci el PVC konusu sadece bu sektörde değil tüm farklı sektörlerde bu şekilde 2. el satış durumu söz konusu. Dolayısıyla bu konu hakkında etkin bir mücadelenin şart olduğunu düşünüyorum. Konu hakkında bir çalışma yapacağız.

Son günlerin en önemli konularının başında enflasyon muhasebesi konusu bulunuyor. Ancak işin boyutu değişti ve iş insanlarına yeni yükler getirdiği değerlendiriliyor. Bu nedenle sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ile konuyu ele aldık ve kendilerine 38 sayfalık bir rapor sunduk. Önümüzdeki ayın 6’sına kadar ertelenmişti. Geçtiğimiz yıl 50 milyon TL’nin altında ciro yapan firmalar bu yıl enflasyon muhasebesinden muaf tutulacaklar. Dolayısıyla eğer üyelerimiz beyannamelerini vermişlerse ayın 6’sına kadar tekrar beyannamelerini verirlerse bu muafiyetten faydalanabileceklerdir.

İmalat sanayiine yönelik yatırım yapan firmalar henüz üretime geçmemişse, onlar için de yeni bir düzenleme yapılacak. Bu konuda da bir iyileştirme yapılacağı sözünü sayın yılmaz bizlere verdi.

Malumunuz üzere Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ilimize geldiğinde kendileri ile birkaç kez görüşme imkanı buldum. İlimizle ilgili birçok konuyu kendilerine ilemeye çalıştım. Başta çay sorunu olmak üzere Rize’deki bütün sorunları lisanı münasiple kendilerine iletmeye çalıştım.

Özellikle çaydan bahsetmek istiyorum. Çayın Rize’de politikası olmaması gerekiyor. Bu memleketin geçim kaynağı ve yaşam sigortasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımız ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede Sayın Cumhurbaşkanımız Çaykur Genel Müdürümüz sayın Alim’e Çaykur’un durumu ve üreticinin durumunu sordu. Sayın genel müdürümüz de kendilerine durum değerlendirmesi yaptı. Bu yıl müstahsillerin ödemelerini bankadan kredi kullanmaksızın kendi kasalarından yaptıklarını belirtti. Fabrikaların kapasitelerinin çok üzerinde çalışarak müstahsili mağdur etmemek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Maalesef özel sektörün imajı geçmişte yapılanlardan dolayı pek de olumlu bir pozisyonda değil. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız, Çaykur’un üreticinin mağdur olmaması için mümkün olduğunca fazla yaş çay alımı yapılmasını istedi. Tarım Bakanımız Kapasite artırımı için yatırım yapılabileceğini dile getirdi. Ancak bu tür bir çalışmanın en az 3 yıl sürebileceği de toplantıda ifade edildi. Ayrıca kampanya süresinin kısa olması hasebiyle kısa süre çalışılan bir alanda yatırım maliyetine girmenin çok da verimli olmayacağını belirtti. Kısacası Cumhurbaşkanımızın isteği çay müstahsilinin zarar görmemesi idi. Burada bahsettiğimiz konuları da yaptığımız görüşmede koştuk. Burada herkes kendi açısından haklı görünüyor. Ancak öte yandan herkesin de kendi payına yapılan hataları gözden geçirmesi gerekiyor. Odamızda bir dönem 412 Çay firması üyemiz vardı. Şu anda 120 civarına kadar düşmüş durumda. Bu insanlar kimseyi soymadı. Ticaret yapmaya çalıştı. Birkaçı dışında kendi mal varlıklarını tüketerek piyasadan silinip gitti. Bu fabrikaları yapısı ve içeriği gereği farklı bir sektöre dönüştürmek de mümkün de değil. Dolayısıyla bu konu tüm paydaşların katkısı ile değerlendirilmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır. Konu hakkında ilgili üyelerimiz ile birlikte bir rapor hazırlayıp sunabiliriz.

Bu yıl Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası öyle görünüyor ki 1 Trilyon 400 milyar doları aşacak. Buradaki ithalat ve ihracatın payı da yaklaşık 500 milyar dolar olacak. Dolayısıyla Orta vadeli ekonomi planında vurgulandığı gibi ekonomimizin sadece ithalat ve ihracat kavramlarıyla ayakta durma şansı yok. Bu nedenle Orta vadeli planlarda bazı değişiklikler yapılması planlanıyor. Bu konuda TOBB’un da fikrini almak istediler. Birliğimiz olarak 38 sayfalık bir rapor hazırladık. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’a sunduk. İnşallah hayırlısı olur. Akabinde Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu bizleri ziyaret ettiler. Başkanımız Hisarcıklıoğlu, Bakanımızın hemşehrimiz olması münasebetiyle İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz ile birlikte görüşmeye katılmamızı istedi. 6 Sektör Meclisinin konuları masaya yatırıldı. Toplam 8 yönetim kurulu üyesi ve Başkanımız ile birlikte, bakanımız ve ekibiyle birlikte 5-6 saat boyunca bir görüşme gerçekleştirdik. Belli ki özellikle bu sağlık hizmetleri konusuna müdahale edecek. Bazı düzenlemeler yapacağı görülüyor. Yaklaşık 2 milyar dolara yakın bir ihracat var bunun da %70’i ithalata dayalı. Sağlık sektörünün uzun vadede var olan sistemle devam etmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanımız ve 6 bakanımız ile yaptığımız görüşmede İlimizde yapımına devam edilen 850 yataklı hastanemiz hakkında görüşme fırsatı bulduk. Cumhurbaşkanımızın talimatları ile 1000 yatağa çıkarılma kararı alındı, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’un teklifi ile son olarak 1053 yatak olmasına karar verildi. Proje revizelerinin ardından 1 ay içerisinde üstyapıya başlanacak gibi görünüyor. İlimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Öte yandan Cumhurbaşkanımız Bakan Kurum’a sanayi sitesinin yenilenmesi konusunda kesin bir dille talimat verdi. Bakanımız Murat Kurum ile konu hakkında birebir görüşme imkanı da buldum. Konuyu en kısa zamanda sonlandıracaklarını ifade etti. Odamızın fazla üyesi bulunmamasına karşın Rize’miz için önem arz eden bir yer olması hasebiyle biz de bu konunu takipçisi olacağız.

Ayrıca Gündoğdu’da deniz dolgusu üzerine Galericiler Sitesi ve Toptancılar Sitesinin yapılması söz konusu. İnşallah en kısa zamanda tamamlanıp ilimize kazandırılmış olur. Terminal çalışmasının kamuoyunda konuşulduğu gibi durması söz konusu değildir. Temeli ile ilgili bir kısım revizeler var. Çalışmalar devam etmektedir. Havalimanı ve Ovit yolundaki tüneller ile ilgili bir rapor hazırlayıp Bakanımıza ileteceğiz.

Deprem Bölgesindeki çalışmaların kolay olmadığını ifade etmek isterim. Ayrıca TOBB olarak bizler de konut inşaatı yapıyoruz. TOKİ üzerinden ihalelerini yapmak suretiyle yürüttüğümüz çalışmaların takibini de ben yapıyorum. Gerçekten kolay değil. Sadece konut açısından bakmamak lazım. Altyapı olsun, hastane olsun cami olsun, okul vb. birçok yapının tamamlanması için çalışmalar sürüyor. Organize sanayi Bölgelerindeki sorunlar kısa sürede çözülerek üretime hazır hale getirildi. Geniş bir alanda oluşan bu yıkım ekonomimi için ciddi bir yük gerçekten. Ülkemizin diğer illerindeki kamu projeleri belli oranda sekteye uğramakta. Bu konu da inşallah kısa zamanda çözüme kavuşur. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Katılımlarınız ve beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Konuşmaların ardından Meclis Başkan v. Yaşar Bilgin katılımlarından dolayı meclis üyelerine teşekkür ederek toplantısı sonlandırdı.

Haber Galerisi

Konum
Telefon
WhatsApp